29 Ağustos 2011 Pazartesi

Reis Dizisi Jeneriği Eleştiriliyor...






İşte bir izleyicinin eleştirisi...


“Atv’ekranlarında başlayan Reis dizisine bakmak istediğimde jenerik gözüme takıldı. Daha doğrusu anlamsızca jenerikle boğuştum dizi başlamadan. Kurgu olarak güzel tasarlanan jenerik, geçen yazılarıyla insanı hayal kırıklığına uğratıyordu. Oyuncuların adları hem geçiştiriliyordu (fazlasıyla hızlı) hem de adların bazılarının baş harflerini seçememe (ekrana sığmama) gibi bir özensizlik mevcuttu ekranda. Zamanında Yol Arkadaşım dizisi için de aynı durum söz konusuydu mesela. Anlamsızca el yazısına bürünmüş oyuncuların isimleri defter sayfaları arasında hızlıca ilerliyorlardı kaçarcasına.

Oysa benim için önemlidir jenerikler. İster başlangıç ister bitiş jeneriği olsun… Ne izlediğimi bileyim isterim. Televizyonu seven bir insan değilim fakat içime sinen bir yapım olduğunda, kafama kazıdığım durumlardan biri de o isimler oluyor.

Teknik ekipte en azından gördüğüm tanıdığım bir isim bile yapım hakkında güven duygusu oluşturabiliyor benim için. Belki sponsorlar olmasa, bitiş jenerikleri de önem taşımayacak. Bilmiyorum ama bana emeğe saygısızlık gibi geliyor bu durum.”

Mehmet Akif Alakurt'un Reis Dizisi hakkındaki düşünceleri....




















Atv’nin büyük beğeni kazanan yeni sezon dizilerinden ’Reis’in başrol oyuncusu Mehmet Akif Alakurt, konuştu. ’Sıla’ ve ’Adanalı’ dizilerinde üstlendiği rollerle herkes tarafından tanınan oyuncu, diziye adını veren ’Murat Reis’i canlandırıyor. İşte, Alakurt’un hayat hikayesi ve oynadığı karakterle ilgili görüşleri:

İÇ DÜNYAMI AÇAMAM

Herkese açmadığım bir iç dünyam var. Çok yakınım olan birkaç insana anlatırım içimdekileri. Sakladığı çok sırrı falan olan bir adam da değilim aslında, içimdekileri kendimle paylaşıp çözüm bulmaya çalışan bir yapım var.

Aşkı denize benzetebiliriz. En büyük mutlulukları, benzersiz duyguları yaşadığınız bir his, tamamen tersi şeyler yaşamanıza da sebep olabiliyor.

Ben, aklın çok fazla işin içine katıldığı ilişkilerin keyifli olduğuna inanmıyorum. Ruhunda var olanı hissedip de onun peşinden gitmenin verdiği haz bambaşka. Bu sebepten çocukları çok kıskanıyorum, çünkü korkmuyorlar.

Aşka inanırım. İnsanlar birbirlerini sevebiliyorlarsa, sevgi varsa, aşk da mutlaka vardır. Ama bu İstanbul’da olmayabilir… Varsa da bilen, yerini söylesin…

’Murat’, ’The Godfather’ (Baba) filminde Al Pacino’nun canlandırdığı ’Michael Corleone’yi hatırlatıyor. Karadeniz aileleri ile İtalyan aileleri birbirine benziyor.






SINIRLARIM VARDIR

Dizide, Rizeli bir ailenin üyesiyim. Gerçek hayatta, doğma büyüme İstanbullu’yum ama ailem Samsun ve Ordu’dan… Oralarda yaşamadım ama benim de Karadenizli taraflarım var tabii.

Mahremiyete önem veren, sınırları olan bir insanım. Birçok Karadenizli’nin de böyle olduğunu düşünüyorum.

Diziye; balıkçı reisliğinden ziyade, aile reisliği kavramı hakim. ’Reis’ ile birlikte ben de, Karadenizli olmanın özelliklerini öğreniyorum.

BENDEN İYİ BABA OLUR ASLA BASKI YAPMAM

Mehmet Akif Alakurt, Kadırga’da yetişmiş; üçü kız, ikisi erkek beş kardeşlermiş. Kalabalık bir ailede büyüyen Alakurt, babalıkla ilgili düşüncelerini şöyle açıklıyor:

Benden iyi bir baba olur diye düşünüyorum. Beni tanıyan insanlar da hep aynı şeyi söylerler.

Çok korumacı bir baba olacağım kesin ama asla baskıyla yetiştirmek istemem çocuğumu. Çünkü bu doğru bir yöntem değil.

Çocuğa sınır koyduğunuz zaman birçok şey fazlasıyla cazip gelecektir. Baskı ile yetiştirilen çocukların ne özgüveni oluşuyor, ne de kişilikleri net oluyor.

Kaynak: Sabah

Reis Mehmet Akif Alakurt clip...


Reis Dizisi Set arkası görüntüler...


Reis Dizisi Dizi TV Görüntü Ve Röportajı...


Mehmet Akif Alakurt ile Reis disizi röportajı...!


Melisa Sözen ve Mehmet Akif Alakurt yeni dizileri Reis'i anlattılar...







Başrollerini Melisa Sözen ve M.Akif Alakurt'un oynadığı Resi dizisi ATV ekranlarında boy gösteriyor. Melisa Sözen Karadenizlilerin hikayesini anlatan ‘Reis’i karakterlerin tek boyutlu olmadığı samimi bir iş olarak görüyor. Oyuncunun dizide başrolü paylaştığı Mehmet Akif Alakurt da “Sadeliğin içinde o gücü yakalamaya çalışacağız” diyor

1 Ağustos 2011'den itibaren ATV’de ekrana gelecek ‘Reis’, Karadenizli bir ailenin hikayesini anlatıyor. Dizide iki aşığı canlandıracak oyuncular Melisa Sözen ve Mehmet Akif Alakurt, “Tüm ekip sete çabuk adapte olduk. Sanki daha önce çalışmışız gibi” diyor.

* Proje seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Bu işte size “Evet” dedirten ne oldu?
Melisa Sözen: Hikayenin içinde yer alıp, senaristin hayaline ortak olup olmamak istemediğimle çok ilintili oluyor seçimlerim. ‘Reis’in de parçası olmayı, paylaşmayı istedim. Aynı zamanda farklı bir rolle seyircinin karşısına çıkacağım. Daha enerjik, daha mutlu.




Mehmet Akif Alakurt: Senaryonun beni heyecanlandırmasına dikkat ediyorum. Bir kitap okurken nedir sizi çeken? Bir işiniz vardır, evden çıkarsınız ama aklınız kitapta kalır. Herkesini bildiği bir şeydir bu; “Akşam olsa, eve gitsem o kitabı okusam” dersiniz. Aslında aynı his senaryo seçme meselesi. Bu işte de o oldu.










Dizinin konusundan bahsedebilir misiniz biraz?
M.S : Sıcak bir aile işleniyor. Karadenizliler. Aşk, sevgi, özlem, komedi, aksiyon, gerilim… Hepsinden biraz var. Hayatın içinden, çok samimi, karakterlerin tek boyutlu olmadığı, benim de içinde yer almaktan mutlu olduğum ve bana iyi gelen bir iş. Aslında bu senin ailen Mehmet Akif, senin anlatman lazım.
M.A.A: Sen de bir şekilde o ailenin içinde dahil olacaksın ama.

“Bu iş sevmeden yapılmaz”

* Oynadığınız diğer karakterlerden farklı bir şekilde seyircinin karşısına çıkacaksınız. Ayrı bir heyecanı var mı sizin için?

M.S: Oynadığımız karakterlerin hepsinin heyecanı ayrı oluyor.
M.A.A: Bu iş zaten heyecan duyulmadan, sadece popüler olayım diye yapılacak bir iş değil. Çalışma şartlarını görseniz anlarsınız. Bazen 15-16 saat sette zaman geçiriyoruz. Gerçekten sevmeden, heyecan duyulmadan yapılmaz.

* Hangi rolde izleyeceğiz sizi?
M.A.A: Murat Amerika’da eğitim görmüş, uçak mühendisliği okumuş. Türkiye’ye dönüp, hayatını pilot olarak sürdürmeyi amaçlayan bir karakter. Bir insanda olmasını istediğimiz birçok özelliğe sahip bir karakter. Karadenizli. Espritüel tarafı da var. Yeğeniyle olan sahneleri çok hoşuma gidiyor. Onunla bazı sahnelerde Karadeniz şivesiyle konuşuyorum. Tek tük diyaloglarda geçen o konuşmalar çok hoşuma gidiyor.
M.S: Ayşe hayat dolu bir kadın. Psikiyatr. Neşeli, açık fikirli, yeri geldiği zaman dik kafalı. Çok belli kalıpların içerisinde hayata bakmayan açık görüşlü biri. Ve de herkes gibi zaafları, tutkuları olan bir kadın. Aile özlemi çekiyor.
M.A.A: Ben Ayşe’nin Murat ve ailesiyle nasıl bir ilişkisi olacağını merak ediyorum. O süreci merak ediyorum. Çünkü görsel olarak senaryoyu hayata dökmek başka bir şey.

* Ayşe ve Murat’ın yolları nasıl kesişecek?

M.S: Bir şekilde onların hayatlarına dahil olacak ve Ayşe’nin hikayesi devam edecek. Orasını söyleyemiyorum sürpriz.

* İki aşk arasında kalıyor Murat?
M.A.A: Murat’ın Amerika’ya gitmeden önce ayrıldığı bir sevgilisi var. Çocukluk aşkı onun. Bakalım neler olacak? İzleyip, göreceğiz.

* Set çalışmaları nasıl gidiyor?
M.A.A: Çok güzel gidiyor. Sanki 55’inci bölümü çekiyor gibiyiz. Dizi hiç yayınlanmadığı halde öyle hissediyorum. Yeni bir set havası yok. Herkes birbirleriyle çok uyumlu. Çabuk adapte olduk.
M.S: Sanki daha önce hep birlikte çalışmışız gibi.

* ‘Reis’in izleyiciyi çeken yanı ne olacak? M.A.A: Sadeliğinin içinde bir güce sahip olacağına inanıyorum.
M.S: Sadeliğin içinde o gücü yakalamaya çalışacağız.

“Değişimi seviyorum”
* İkinizin de imajında değişmeler var…
M.A.A: Ben kısa saçlı ve sakallı olmayı seven birisiyim. Uzun saç kötü durmuyor ama…
Bu iş zaten öyle keyifli. “Seyirci beni böyle tanıdı” deyip, hiç imajınızı değiştirmeden de devam edebilirsiniz. Ama ben şahsen doğru bulmuyorum bu fikri.
M.S: Bu karakter için öncesinde saçın rengi, boyu, kostüm ve imajı üzerinde bir çalışma yaptık. Ben de seve seve kabul ettim. Zaten saçımı kısaltmayı da çok istiyordum. Oyuncuya çok yardımcı oluyor bu tarz değişiklikler. Karakteri yaratırken onunla beraber başka bir görünüş, başka bir hale bürünüyorsunuz. Ben o değişimi seviyorum.

* Rol için saçlarınızı kazıtır mısınız? Ya da kilo alır mısınız?
M.S: Her gelen işin doğal olarak bir çalışması oluyor. Nasıl okuma provaları yapıyorsak aynı şekilde fiziksel görüntümüz için de çalışmalar yapıyoruz. Rol için saçlarımı kazıtırım demek istemem! Bu cesaret örneği, bir başarı değil. Çünkü bu karakter için uygunsa yapılması gerekenler. Senaryo içerisinde uygun olan neyse o olmalı zaten.
M.A.A: Projeye heyecan duyarsa insan her şeyi yapar bence. Benim için öyle.
M.S: Ben o cümleleri kurmak istemiyorum Mehmet Akif, zorlama! (Gülüşmeler)

* Dizide okuduğu meslek dışında çalışan bir genci canlandırıyorsunuz. Oyunculuk sizin hayaliniz miydi?
M.A.A: Öyle bir hayalim yoktu ama çocuk-ken oyunlar oynardım. Kendi içimde sürekli bir şeyler yapardım. Çocukça şeylerim vardı.
M.S: Ben zaten 14 yaşında oyunculuğa başladım. Bir nevi çocuktum. Aklımda hep oyunculuk vardı. Hiç başka bir şey istemedim açıkcası. Hobi olarak uğraşmaktan zevk aldığım şeyler var ama meslek olarak hep oyunculuk vardı.